Dâd ve za bâbı, İmam İbnu’l-Cezeri’ nin tecvid ilmine dair yazdığı “Mukaddime” adlı manzumesinde önemli bir yer tutar. Zira nâzım bu bölüme, telaffuz hususunda birbirine en çok karıştırılan harflerden olan dâd ( ض ) ve za ( ظ ) harfleri arasındaki en önemli farkları zikrederek başlamıştır.

Dâd ve Zâ Harflerinin Farkı

İbnu’l-Cezeri’ye göre bu iki harf arasında en önemli fark; dâd harfinin mahreci ve asli sıfatlarından olan istitâle sıfatıdır. Şimdi bu iki harfin çıkış noktasına ve sıfatlarına bakalım:

  • Dâd (ض) Harfinin Mahreci: Dilin içe yakın arka yanlarının üst azı dişlerin iç kısımlarına temasıyla çıkar.
  • Dâd (ض) Harfinin Sıfatları: Cehr, rihvet, istila’, itbak, ismat ve istitâledir.
  • Za (ظ) Harfinin Mahreci: Dilin içe yakın ön ucunun üst ön dişlerin uçlarına temasıyla çıkar. Kalın peltek bir harftir.
  • Za (ظ) Harfinin Sıfatları: Cehr, rihvet, istila’, itbak ve ismattır.

İbnu’l-Cezeri, bu önemli bilgiden sonra Kuran’ı Kerim’ de bulunan ve içinde za harfini barındıran tüm kelimeleri zikretmiştir. Zira Kuran’da geçen za harfleri dâd harflerinden daha azdır. Geriye kalan tüm kelimeler dâd harfi iledir. Özellikle hafızlık yapanlar bu kelimeleri dikkatlice ezberlediklerinde kelimenin dâd harfi mi yoksa za harfi mi barındırdığını kolayca ayırt edebilirler.

Kur’an’da Zâ Harfi İçeren Kelimeler

Mukaddime adlı manzumenin dâd ve za bâbında zikredildiğine göre aşağıda verilen kelimeler ve bazı kelimelerin türevleri de Kuran’ı Kerim’de za (ظ) harfi ile yazılmıştır:

  • الظعن،  ظل،  الظهر،  عظم،  الحفظ، أَيقظ،  وانظر،  عظم،  ظهر،  اللفظ، ظاهر،  لظى،  شواظ،  كظم،  ظلما، أغلظ،  ظلام، ظفر، انتظر،  ظما
  • أَظْفَر،  ظَنًّا، وَعِظْ ،ظَلْتَ  ظَلْتُمْ
  • ظَلّ  – ( ظَلَّ وَجْهُهُۥ مُسْوَدًّا  Zuhruf ve Nahl  s.)
  • ظَلُّوا (Rum ve Hicr s)
  • ظَلَّتْ،  نَظَلُّ (Şuara s)
  • َيَظْلَلْنَ،  مَحْظُورَاً، المُحْتَظِر، فَظًّا  
  • النَّظـَر (tüm türevleriyle)
  • الْغَيْظ , الْحَظُّ 

Dad ve za

Dâd Harfi İle Yazılan Kelimeler

İbnu’l-Cezeri’ nin manzumesindeki dâd ve za bâbının beyitlerinde zikredilen dâd harfi  ile yazılmış bazı kelimeler şunlardır:

  • عِضِينَ kelimesi (Hicr s. 91) dâd harfi ile yazılmıştır.
  • النَّظـَر kelimesi Mutaffifin (نَضْرَةَ ٱلنَّعِيمِ ) ve İnsan (نَضْرَةً وَسُرُورًا  ) surelerinde dâd harfi iledir.
  • Ayrıca Kıyâme suresinde ناضِرَةٌ  kelimesinin ilki dâd harfi iledir. ( وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ )
  • الْغَيْظ kelimesi Ra’d (وَمَا تَغِيضُ ٱلْأَرْحَامُ ) ve Hud (وَغِيضَ ٱلْمَآءُ ) surelerinde dâd olarak yazılmıştır.
  • الْحَظُّ kelimesi za harfi iledir. Sadece الطَّعَامِ kelimesi ile beraber geldiği 3 yerde dâd ile yazılmıştır. (وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ )
  • ظَنِينٍ kelimesi ile kıraatler arasında ihtilaflıdır. Bazı kıraatler za ile bazı kıraatler dâd ile okumaktadır. ( وَمَا هُوَ عَلَى ٱلْغَيْبِ بِضَنِينٍ -Tekvir 24- ) Hafs rivayetinde bu kelimenin hem yazılışı hem okunuşu dâd harfi iledir.

Dâd Ve Za Harflerine Dair Son Uyarılar

İmam İbnu’l-Cezeri, son olarak dâd ve zâ harflerinin doğru telaffuzuna dair şu tembihlerde bulunmuştur:

  • Yan Yana Geldiklerinde: Dâd ve zâ harfleri yan yana geldiğinde, her iki harf net bir şekilde okunmalıdır. Dâd harfinin mahrecinde dilin arka yanları kullanılmalı ve istitâle sıfatı güzelce uygulanmalıdır. Örneğin:   يَعَضُّ ٱلظَّالِمُ  ve  أَنقَضَ ظَهْرَكَ  gibi
  • Dâd veya Zâ’ dan Sonra Gelen Harfler: Dâd veya zâ harflerinden sonra ta (ط) veya te (ت) harfleri geldiğinde, bu harfler de net bir şekilde telaffuz edilmelidir. Şöyle ki; te harfi kalınlaştırılmamalı veya dâd harfi ta harfine idğam edilmiş gibi okunmamalı. Örneğin: اضْطُرَّ, وَعَظْتَ, أَفَضْتُمُ gibi.

⇒  Dâd ve Za Babı -Cezeriyye Manzumesi Pdf